Marka kurucusunun bile “linç edilmekten hoşlanan bir marka” olduklarını kabul etmesi, Crocs’lara karşı neden bu kadar ön yargı olduğunu da düşündürmüyor değil. Rahatlığından ziyade estetik bir duruşu bulunmaması ise bunun basit bir cevabı olabilir.
Peki bu Crocs terlikler hayatımıza nasıl girdi? Çıkış yaptığı günden bu yana milyonlar satan bu marka, kaç kez iflas eşiğine gelmiş gelin inceleyelim.
Karayipler’de, bir tekne gezisinde başlıyor ortaya çıkış serüveni.
Scott Seamans’ın, arkadaşlarıyla bulunduğu bir tekne gezisinde güvertede kaymayan, güvenli ve iz bırakmayan kauçuk bir ayakkabı göstermesiyle başladı hikâye. Bu ayakkabılar, sentetik reçine köpüğü olan kroslitten üretilmişti.
Simans’ın arkadaşları Lyndon Hanson ve George Boedeker, bu ayakkabıyı beğendiler ve birlikte aynı malzemeden yapılan bir terlik üretmeye karar verdiler. Üçü de girişimci olan arkadaşlar, Amerika’nın önemli kuruluşlarının da başındalardı. Yani başarısız olma ihtimalleri neredeyse yoktu.
1999’da üç arkadaş, Western Brands’ı kurdular.
Başlarda bu işin iyi bir hobi olabileceğini düşünen arkadaşlar, terliklerin modelini de biraz değiştirerek arkaya bir kayış eklemeye karar verdi. Wester Brands markasını kurduktan sonra 2002’ye gelindiğinde Florida, ABD’de bir bot yapımı olan Foam Creations şirketinde hepimizin yakından tanıdığı Crocs markasını tescillediler. Komplike bir çıkış noktası olmasa da amacın ‘rahatlık’ olduğunu görüyoruz.
İlk tasarımları plaj terliklerine benzese de Crocs’un ayırt edici özelliği geniş, delikli ve hava geçirgeni bir tasarıma sahip olmasıydı. Bu tasarım, ayakkabının hafif ve rahat olmasını sağladı, ayrıca ayak sağlığını desteklemek için tasarlanmıştı.
200 çiftlik ilk deneme sevkiyatı birkaç saat içinde tükendi.
30 dolara satılan terlikler, sadece yatçılar ve denizciler tarafından değil; uzun saatler ayakta çalışmak zorunda kalan kişilerce de tercih edilmeye başlandı. Birçok ünlü ismin de bu senelerde giydiği Crocs, giderek adını duyuruyordu. 2003 yılında 76.000 çift Crocs satıldı, fakat garip olan şu ki şirket yine zarar etti. Finans ve muhasebe alanında derecelere sahip olan Ron Snyder, 2004’te şirkete katıldı. Snyder, başlarda bu işin o kadar da yorucu olmayacağını düşünüyordu. Fakat satışlar oldukça arttı ve 2004’te şirket, onlar için ayakkabı polimeri üreten Foam Creations’ı da satın aldı.
Ocak 2005’te şirket, Western Brands olan adını hepimizin bildiği hale, Crocs’a çevirdi. CEO’su da Snyder oldu. Şirket, bu değişikliğin ardından Avrupa pazarına girdi. Coğrafi genişleme, satışlarda inanılmaz bir etki yarattı. 2005’te tam olarak 6 milyon çift ayakkabı satıldı, edilen kâr ise 17 milyon dolar oldu. 2006’ya gelindiğinde şirkette önemli iki olay gerçekleşti: Şubat ayında halka arz gerçekleştirildi ve 207 milyon dolar yatırım çekildi. Diğeri ise ortaklardan biri olan George Boedeker Jr., yönetimden ayrıldı. Bu iki durum da şirkette önemli dalgalanmalar yarattı.
Bilinirliği daha da artırmak için şirket, giyim serisine de el attı.
Tişörtler, sweatshirt’lerden ziyade güneş gözlüğü ve dizlikler bile üretilmeye başlandı. 2005’te ise aslında bugün herkesin kullanmasının ardında yatan eğlenceli motivasyon fikri ortaya atılmıştı: jibitler.
Terlikleri daha esprili ve kişisel bir hale getiren jibitler, Amerika’da bir ev hanımı olan Sheri Schmeltzer tarafından icat edildi. Ağustos 2006’ya kadar 6 milyon Jibbitz’i 2,2 milyon dolara satıldı. 4 ay sonra ise Crocs, Jibbitz’i 10 milyon dolara satın aldı.
Bir zaman sonra şirket, krize girmişti. 185,1 milyon dolar zarara giren Crocs’ları artık herkes görmekten sıkılmıştı.
Zamanla şirkette büyük düşüşlere neden olan Crocs terlikler, artık eskisi gibi rağbet görmemeye başladı. Hâl böyle olunca yöneticiler çözümü farklı terlik ve ayakkabı üretmekte buldu. Bu çözümler belli oranda kâr ettirse de yine de yeterli değildi. Ocak 2014’te ise Blackstone yatırım şirketi, 200 milyon dolar değerinde hisse satın aldı.
Yeni yöneticiler öncülüğünde şirket bir atağa geçti; 21 Temmuz 2014’te Crocs, yeniden yapılandırma planını sundu. Tüketicilerle daha etkili etkileşim kurabilecek yeni planlar ortaya koydular. Buna göre ünlü isimlerle iş birliği yapıldı, özellikle genç kuşağın dikkati üzerine yoğunlaşıldı.
İşe yaramadı da değil: 2016’da Crocs terlikleri ilk kez podyumda görmüş olduk.
Moda defilesinde ve ilerleyen zamanlarda ünlü markaların terlikleri istekleri doğrultusunda tasarlayıp halka sunması da büyük etki yarattı. Balenciaga, Paris Moda Haftası’nda 10 cm topuklu Crocs terlikleri piyasaya sürdü ve birkaç saat içinde tükendi. Bu tarz girişimler, markanın görünürlüğü açısından büyük öneme sahip. Çoğumuzun da hatırlayacağı üzere 2018’de de Snapchat üzerinden bir filtre akımı başlatılmıştı.
Bir erkek ve kadının, ordunun insan dondurma projesine katılması ve 500 yıl sonra uyanmalarını anlatan Idiocracy filminde de garip bir detay var.
Film, yüzyıllar boyunca aptal insanların bakteri gibi çoğaldığını anlatan bir komediden ibaret. 2006 yılında çekilen filmde yönetmen, kostüm ekibinden filmde geçen distopyada ayakkabı yerine geçebilecek “saçma” bir şey bulmalarını istiyor.
O yıllarda da henüz start-up olan Crocs terlikleri ekibin eline geçiyor ve ayakkabı niyetine kullanıyorlar. Seneler sonra ünlenen ve hemen herkesin ayağında olan Crocs tercihi, ekibin saçma sapan bir şey bulduklarını düşünmelerinden ibaretken müthiş bir öngörü de oluşturmuş diyebiliriz.
Günümüzde satışlarına tam gaz devam eden şirket, gelirlerinin %10 arttığını ifade ediyor. 367 mağazası bulunan Crocs, Türkiye dahil olmak üzere 90 ülkede satışta. Linçlere doyamayan Crocs, kimine göre oldukça rahat ve güzelken kimine göre de estetiksiz ve kaba bir tasarıma sahip. Biz yine de önemli olan giydiğinde mutlu ve konforlu hissetmek, gerisi teferruattır diyelim.