İstanbul’un Yarısı Nüfusa Sahip Ülkede İhtilal Yapıp ABD’ye Baş Tutan Fidel Castro Kimdir, Sahiden Bir Diktatör müydü?

Dünya tarihi boyunca sayısız devrim gerçekleşti ve bunlardan bazıları silahla yapılarak epey kanlı olayların yaşanmasına neden oldu. İşte bunlar arasında en ünlülerinden bir tanesi de Küba’da yaşanan sosyalist devrimdir. Bu devrimi yapanlardan biri olan Fidel Castro, daha sonra ülkenin devlet başkanı olmuş ve uzun yıllar makamını koruyarak tarihin en önemli olaylarında aktif rol oynamıştır. 

Che Guevara ile birlikte Küba Devrimini gerçekleştirdikten sonra ülkenin başına geçen Fidel Castro, neredeyse öldüğü güne kadar başkanlık yaptığı için zaman zaman diktatör olarak da anılmıştır. Onun bu kadar bilinir olmasını sağlayan ise dünyanın süper gücü ABD’ye sık sık kafa tutmasıdır. Gelin Fidel Castro kimdir yakından bakalım ve gerçekleştirdiği devrim hakkındaki önemli detayları görelim.

Genç yaşta devrimciliğe soyunan bir hukukçu: Fidel Castro kimdir?

Tam adıyla Fidel Alejandro Castro Ruz, 13 Ağustos 1926 tarihinde Küba’nın Mayari kentinde dünyaya geldi. Babası, 1895 – 1898 yılları arasında yaşanan Küba Bağımsızlık Savaşı sırasında ülkeye gelmiş bir İspanyoldu. Annesi ise babasının hizmetçisiydi. Fidel ile birlikte beş çocuk yaptıktan sonra eşinden ayrılıp Fidel’in annesi ile evlenmiştir. 

Beyzbol konusunda yetenekli bir çocuk olan Fidel, birkaç Cizvit okulunda eğitim gördükten sonra Havana Üniversitesi’nde hukuk okumaya başladı. Bu dönemde devrimciliğe soyundu ve üyesi olduğu Ortodoks Partisi ile birlikte Dominik diktatörü Rafael Trujillo’ya karşı başarısız bir darbe girişimi yaptılar. 

1950 yılında mezun olan Fidel Castro, kendi hukuk bürosunu açtı. Küba Temsilciler Meclisi’ne seçilmek için aday olsa da seçim gerçekleşmedi. Çünkü Fulgencio Batista bir darbe yaparak ülkenin başına geçti. Demokrasi yolunun kapandığını gören Fidel, bir halk ayaklanması başlatmaya karar verdi. 

Başarısız bir baskının ardından hapse atıldı:

Fidel Castro 1953 yılında bir ekip toplamaya başladı ve yaklaşık 120 kişilik bir grupla 26 Temmuz günü Santiago’da bulunan Moncada Kışlası’na bir baskın düzenledi. Arkadaşlarının büyük bir bölümü öldürülürken Fidel yakalandı ve 15 yıl hapis cezası aldı. 21 ay yattıktan sonra 1955 yılında Batista affıyla çıktı ve Meksika’ya gitti. 

Fidel Castro, Che Guevara ile tanışıyor:

Fidel Castro Meksika’ya gelince burada baskını yapan gruba ithafen 26 Temmuz Hareketi adını verdiği bir örgüt kurdu. Bu sırada genç bir doktor olan Ernesto Che Guevara ile tanıştı. Örgüt, İspanya İç Savaşı’na katılmış isimlerden olan Kübalı Alberto Bayo’dan gerilla savaşı eğitimi aldı. Amaçları ABD destekli Küba diktatörü Batista’yı devirmek için bir devrim yapmaktı. 

Devrimin ilk hamlesi başarısızlıkla sonuçlandı: 

2 Aralık 1956 günü Meksika’dan Granma isimli bir yat ile yola çıkan Fidel Castro ve 81 arkadaşı, Küba’nın doğu kıyılarında karaya çıktılar. Çıktıkları gibi istihbaratı almış olan Batista’nın askerleri tarafından pusuya düşürüldüler. Fidel Castro, kardeşi Raul Castro ve Che Guevara’nın da dahil olduğu yalnızca 18 kişi bu pusudan sağ kurtuldu. Grup, Sierra Maestra Dağları’na kaçtı.

Fidel Castro’nun daha sonra anlattığına göre ellerinde yalnızca iki tane tüfek vardı. Buna rağmen kırsal muhafız askerleriyle çatışmalara girerek silah ve mühimmat elde ettiler. Bu mücadele tam iki yıl sürdü. Bu süreçte Batista hem siyasi hem de askeri gücünü kaybetmeye başladı. 

En sonunda Küba Devrimi gerçekleşti:

1958 yılının son günlerinde Fidel Castro ve ekibine büyük bir saldırı gerçekleştirildi ancak onlar geri çekilmedi ve karşı saldırıya geçtiler. Büyük çatışmalar ile Havana’ya giren ekip 1 Ocak 1959 günü yönetimi ele geçirdi. Batista Dominik Cumhuriyeti’ne kaçtı, Fidel Castro ise Küba devlet başkanı koltuğuna oturdu. 

Yeni hükümetin ilk icraati ülkede bulunan petrol rafinerilerini, fabrikaları, kumarhaneleri ve diğer ABD tarafından işleten yerleri kamulaştırmak oldu. Bu süreçte ABD’den ticari ambargo yiyen Küba, kendisi gibi sosyalist olan SSCB’ye yakınlaştı. 

Türkiye’nin de dahil olduğu olaylar yüzünden az kalsın Üçüncü Dünya Savaşı başlayacaktı:

Hemen dibinde Sovyet destekli bir ülke olmasından rahatsız olan ABD, daha önce Küba’dan ülkesine kaçan bin 500 Kübalı göçmeni silahlandırarak 1961 yılının Nisan ayında Küba kıyılarına gönderdi. Tarihe Domuz Körfezi Çıkarması olarak geçen olayın amacı bir karşı devrim yapmaktı. Ancak başarısız oldu ve ABD ile Küba’nın arası iyice açıldı.

Bu olay üzerine 1962 yılında SSCB, Küba’ya balistik füzeler yerleştirdi. Bu sırada ABD’nin de Türkiye’de balistik füzeleri bulunuyordu. Yani nükleer savaş tehdidi had safhadaydı. Neyse ki her iki taraf da diplomatik görüşmeler yaparak bu tehdidi ortadan kaldırdı. 

Fidel Castro uzun yıllar CIA ölüm listesindeydi:

Fidel Castro ülkesindeki okur yazarlık oranını arttırdı, yeni okullar açtı, kaynakları halkın yararına kullandırdı, işsizliği ortadan kaldırdı ve ABD bağını tamamen kopardı. Üstelik hem diğer sosyalist devrimcileri destekliyordu hem de Sovyetlere de yakındı. Bu nedenle ABD için büyük bir tehdit oluşturuyordu ve ABD tehdit sevmezdi.

Amerika Birleşik Devletleri’nin uluslararası operasyonlarını yürüten CIA, Fidel Castro’yu bir suikast ile ortadan kaldırmaya kararlıydı. Ancak bunu bir türlü başaramadı. Söylenene göre CIA, Fidel Castro’yu ortadan kaldırmak için tam 634 tane suikast denemesi gerçekleştirdi ve bunların her biri başarısızlıkla sonuçlandı. 

Fidel son günlerini emekli bir devrimci olarak geçirdi: 

Fidel Castro, Küba devlet başkanı olarak geçirdiği uzun yılların ardından 2006 yılının 31 Temmuz günü koltuğunu kardeşi Raul Castro’ya devretti. Sonraki yıllarını kitap ve makale yazarak geçiren Fidel Castro, 25 Kasım 2016 tarihinde çoklu organ yetmezliği nedeniyle 90 yaşında hayatını kaybetti. 

Fidel Castro devrimi ile neler yaşandı?

Fidel Castro’nun başında olduğu Küba Devrimi sonrası ülke ABD ile bağlarını kopardı ve bağımsız bir sosyalist yönetim haline geldi demek isterdik ancak maalesef ABD ile kopan ipler bu sefer SSCB’ye bağlandı. ABD’nin hemen dibinde olan ülke, uyuşturucu ticaretinin merkezi haline geldi. 

Tabii sosyalist yönetim sayesinde eğitim, sağlık, temel ihtiyaçlar ücretsiz oldu ama özel ticaretin olmaması pek çok sorunu beraberinde getirdi ve bugün bile devam eden sayısız kıtlık dönemi yaşandı. Pek çok Kübalı bugün bile hala ABD’ye göç ediyor ya da göç etme hayalleri ile yaşıyor. 2015 yılında ABD ile Küba arasında yeniden diplomatik görüşmeler başladı. Yani dünyanın son sosyalist ülkesi, artık pek de sosyalist değil.

Fidel’e yapılan pek çok eleştiri de vardı:

Fidel Castro’nun yönetim süresi boyunca ortaya çıkan kötü eylemler ve işlenen suçlar, Küba tarihinde derin izler bıraktı. Castro’nun siyasi muhalifleri acımasızca bastırdığı bilinen bir gerçek. İfade özgürlüğünü kısıtlamış ve eleştiriye tahammülsüz olmuştur. Ayrıca Castro’nun ekonomik politikaları da epey eleştirilmiştir. The Guardian’a göre ülkenin ekonomik çöküşüne yol açan tarım reformları ve kamulaştırma çabaları, halkın yaşam standartlarını düşürdü ve yoksulluğu derinleştirdi.

Uluslararası arenada, Castro’nun desteklediği terörist ve gerilla gruplar Latin Amerika ve diğer bölgelerde istikrarsızlık yarattı. Onun desteği ve etkisi altında gerçekleşen hareketler, bölgesel güvenliği tehdit etti ve uluslararası ilişkileri de olumsuz etkiledi. Castro’nun anti-Amerikan tavrı ve Soğuk Savaş dönemindeki stratejik hamleleri, uluslararası siyasette gerilime neden oldu.

Sonuç olarak, Fidel Castro’nun kötü eylemleri ve suçları, onun Küba’nın modern tarihine olan etkisini karmaşık bir hale getiriyor. İnsan hakları ihlalleri, ekonomik sıkıntılar ve uluslararası arenadaki tartışmalı adımlar, Castro’nun liderliğinin değerlendirilmesini ve mirasının anlaşılmasını zorlaştırıyor.

Fidel’i eleştiren oyun bile var:

2010 yapımı Call of Duty: Black Ops isimli oyunda Castro’ya suikast yaptığını düşünen ABD’li bir askerin gözünden yaşananları görüyoruz. Meğer Castro yerine dublörü suikaste kurban gidiyor ve gerçek Castro da ABD’li askeri yakalayıp Ruslara vererek ona acı çektirmelerini istiyor. Tüm oyun boyunca Küba’nın Soğuk Savaş döneminde ABD’ye yakın topraklara sahip olmak isteyen Ruslar sayesinde devrimi yapabildiği ve bu hedefe ulaşılsa da ABD’nin nasıl durumun üstesinden geldiği anlatılıyor.

Küba Devrimi’nin en önemli isimlerinden olan Fidel Castro kimdir sorusunu yanıtlayarak hayatı ve devrimi hakkında bilmeniz gereken önemli detaylardan bahsettik. Maalesef globalleşen dünyada artık tek başına hayatta kalmak bu tür küçük devletler için imkansız hale geldi. 

Kaynak: History UK

Yorum yapın