NASA, Okyanusları Keşfetmeyi Neden Bıraktı? Hayır, TikTok Görüntülerinde Argüman Edildiği Üzere Gizemli Bir Gerçek Yok!

Hayal gücünü sonuna kadar kullanan TikTok teorisyenleri; NASA’nın okyanusların derinliklerinde korkunç bir şey bulduğunu, bu yüzden okyanusları keşfetmeyi bıraktığı iddialarını ortaya sürüyor.

Pek tabii tahmin edebileceğiniz üzere bu videolar herhangi bir gerçeklik payı içermiyor.

Sosyal medyada her gördüğünüze inanmamanız için bir sebep daha: NASA’nın, okyanusları keşfetmek için kurulduğunu düşünseniz de işin aslı tam olarak öyle değil.

Kabul edelim ki internette ortaya atılan teoriler oldukça ilgi çekici; her olağanüstü olaya inanmaya meyilli olan birçok insan, bu teoriler hakkında kendi kendilerine kafa yoruyor.

Sonuçta gerçekten böyle bir şey olduğunu bir anlığına düşünün: Okyanusun derinliklerinde tıpkı Van Gölü Canavarı gibi bir varlık var. Ne kadar ilgi çekici değil mi? Ancak bu insanlar; iş, araştırmaya gelince maalesef ki sınıfta kalıyorlar.

Gelin, bu işin aslını sizlere anlatalım: NASA; 1958 yılında Sovyetler Birliği’nin, Sputnik I uydusunu uzaya fırlatması sonucunda rakip olarak kurulmuş bir yapıdır. Aslında amaçları hiçbir zaman okyanusları keşfetmek olmadı.

NASA’nın amacı, okyanusları keşfetmek olmasa bile kurum, keşiflere yardımcı olmak adına birçok proje gerçekleştirdi. Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi için hava durumu uydularının yapılmasında da yardımcı oldular.

NASA’nın kendi sitesinde de kuruluşuna dair açıklamaları bulabilirsiniz.

Sitelerinde yer alan “NASA, hava ve uzayla ilgili bilim ve teknolojiden sorumlu bir ABD devlet kurumudur. Uzay Çağı, 1957 yılında Sovyet uydusu Sputnik’in fırlatılmasıyla başlamıştır.” yazısı, aslında her şeyi açıklar nitelikte.

Ancak NASA’nın, okyanusların gözlemlenmesine dair hiçbir şey yapmadığını düşünmeyin. NASA, 1978 yılında Seasat uzay aracını okyanus yüzeyi yüksekliğini, rüzgâr hızını ve yönünü, deniz yüzey sıcaklığını bu araç aracılığıyla ölçebiliyordu.

Hatta aynı yıl NASA, AVHRR sensörü sayesinde deniz yüzeyi sıcaklığının ilk faydalı haritalarını üretebilen Tiros-N uydusunu da fırlatmıştı. Tabii NASA’nın yaptığı ilk gözlemler sadece bunlarla sınırlı değil. Daha sonraki senelerde sık sık okyanusu gözlemleyen kuruluş, aslında okyanuslar adına çokça işe yarar bilgi elde etmişti.

Peki okyanusların yüzde kaçı keşfedildi?

Okyanusların Dünya’nın yaklaşık %71’ini oluşturduğunu biliyoruz. Beş ana okyanus olan Pasifik, Atlantik, Hint, Arktik ve Güney Okyanusları vahşi yaşamın tam olarak %94’ünü barındırıyor. 

Okyanusların yaklaşık %5’inin keşfedildiğini söyleyebiliriz. Uçsuz bucaksız bu sular, doğal olarak birçok insana korku salıyor. Her gün yeni bir şeylerini keşfettiğimiz okyanusların derinlikleri oldukça büyük gizemleri içerisinde bulunduruyor. 

Yani dememiz o ki internette gördüğünüz her bilgiye balıklama atlamayın. Özellikle insanları galeyana getirmek için internette bu tür birçok video mevcut. İnterneti en etkili ve sağlıklı kullanma yöntemlerini kullanmanızı tavsiye eder, bilimle dolu günler dileriz!

Kaynaklar: Politifact, greenmatters, TS2, The Focus, Ocean Literacy Portal

Yorum yapın