Türklerin İslamiyet ile Tanıştığı Talas Savaşı’nı Nedeni, Sonuçları ve Ehemmiyetiyle Açıkladık

Göktürk Devleti’nin dağılmaya başladığı dönemde Türk boyları arasında sonu gelmez bir rekabet başlamıştı. Türk boyları arasındaki bu rekabetin yanı sıra Çin tehdidi de hiç olmadığı kadar artmıştı ve dahası, Çinliler Türklerin iç işlerine direkt karışır hale gelmişti. Türgişler yeniden güçlenseler bile Karlukların Çinliler ile birlikte olmaları güç dengelerinin sık sık değişmesine neden oluyordu.

Diğer tarafta ise yükselen bir Arap devleti vardı. O dönem henüz yeni başa geçen Abbasîler, Orta Asya steplerine doğru ilerliyorlardı. Türklerin Araplardan yardım istemesi ile birlikte Çinliler ve Araplar karşı karşıya gelerek Talas Savaşı’nı gerçekleştirdiler. Çinlilerin mağlup olduğu bu savaş kısa sürmüş olmasına rağmen hem İslam dünyası hem de Türk dünyası açısından son derece önemlidir. 

Talas Savaşı öncesi Orta Asya’nın durumuna bakalım:

Türklerde geleneksel olarak devlet batı ve doğu şeklinde iki bölüm olarak yönetilir. 7. yüzyılın ikinci yarısında Çin devletinin başına geçen Tang Hanedanı, Göktürk Devleti’nin batı bölümünü kendisine bağlamıştı. II. Göktürk Devleti olarak da anılan devletin doğu bölümü ise ayaktaydı. Diğer yandan batıda yaşayan Türk boyu olan Türgişler de oldukça güçlüydü.

II. Göktürk Devleti’nin lideri Kapgan Kağan, Türgişleri de kendine bağlayıp Çinlilerin Batı Türkistan’ı ele geçirme planlarını bozmuştu. 8. yüzyılın ilk çeyreğinde ise yine bir Türk boyu olan Karluklari Çinlilere bağlılıklarını bildirmişlerdi. Türk boyları arasında rekabet sürerken Çinliler işi sürekli karıştırıyordu. Diğer yanda ise Araplar güçlenmiş ve Orta Asya’ya doğru ilerlemeye başlamıştı.

Diğer tarafta Abbasîler dönemi başlamıştı:

Dört halife döneminin ardından İslam dünyası uzun yıllar Emevîler tarafından yönetilmişti. Sonraki yıllarda yaşanan olaylar sonucunda 750 yılında İslam Devleti’nin başına Abbasîler geçti. Abbasîler de Emevîlerin izlediği yayılmacı politikayı izlemeye devam ettikleri için yüzlerini Orta Asya’ya çevirmişlerdi.

8. yüzyılın ilk yıllarından itibaren Türkler ile Araplar arasında sık sık savaşlar yaşandı. Bu savaşların bazılarını Araplar, bazılarını Türkler kazandı. Fakat Çin baskısı hiç olmadığı kadar arttığı için Türkler artık Araplarla savaşmak yerine onlarla birlik olma düşüncesini geliştirmeye başladılar. En sonunda yardım isteme vakti gelmişti.

Türkler, Araplardan yardım istiyor:

II. Göktürk Devleti ve Türgişler yıkılmaya yüz tutmuş halde dağınık bir yapıdayken Çinlilerle birlikte çalışan Karlukların durumu iyiydi. Ancak yeni bir Türk devletinin kurulmasından endişe ediliyordu. Çinliler tarafından Shi Guo Tudunu olarak atanan Bagatur Tudun, işte sırf bu korku yüzünden öldürülmüştü.

Bagatur Tudun öldürüldükten sonra oğlu canını kurtarmıştı. İntikam istiyordu ancak dağınık haldeki Türklerin böyle bir savaşa girecek gücü yoktu. Bunun üzerine çevre devletlerden yardım istedi. Bu yardım çağrısında yanıt veren Abbasîler oldu. En sonunda Çinliler ile Araplar karşı karşıya geldiler.

Talas Savaşı oldukça kısa sürdü:

751 yılının temmuz ayında Talas Ovası yakınlarındaki Atlah bölgesinde Çinli komutan Gao Xianzhi’nin birlikleri ile Abbasî komutan Ziyad b. Salih’in birlikleri karşı karşıya geldi. Savaş yalnızca beş gün sürdü ve Çinlilerin mağlubiyeti ile sonuçlandı. Çinlilerin kaybetmesinin nedeni, savaşın son günü Karlukların karşı tarafa geçerek onları iki ateş arasında bırakması oldu.

Bazı kaynaklara göre 100 bin kişi olan Çin ordusunun yarısı öldürüldü, 25 bin kişi de esir alındı. Bu yenilgi sonrası Çinlilerin Batı Türkistan’daki planları rafa kalktı. Karluklar kısa süre içerisinde güçlenerek 766 yılında kendi devletlerini kurdular. Araplarla olan çatışmalar ise yerini dostluğa bıraktı. 

İyi ama Talas Savaşı neden önemli?

Dünya tarihi içerisinde inceleyecek olursak Talas Savaşı küçük ve kısa süren bir muharebedir. Ancak hem İslam dünyası hem de Türk tarihi açısından yeni bir çağ başlattığını söylemek mümkün. İlk ve en önemli sonucu olarak Türkler ile Araplar arasında bir dostluk başladı ve Türkler, İslamiyet ile tanıştı.

Esir alınan Çinliler sayesinde Araplar keten ve kenevirden üretilen kağıt ile tanıştı. Kağıdın yanı sıra Çinlilerin kullandığı barut ve pusula da Araplar tarafından öğrenildi. Tüm bu yenilikler, Arapların sonraki yüzyıllarda medeniyetini geliştirmesinin önünü açtı. Haçlı Seferleri ile birlikte bu icatlar Avrupa’ya taşındı. 

Türklerin Müslüman olması Talas Savaşı ile mi başladı?

Talas Savaşı’na kadar Türkler ile Araplar düşmandı ve bu nedenle düşmanın dini olarak görülen İslamiyet’e karşı da pek bir sıcaklık yoktu. Savaş sonrası iki millet arasında başlayan dostluk ilişkileri sayesinde Türkler İslamiyet ile tanıştılar. Tarihsel olarak Türklerin Müslüman olmaya başladığı ilk dönemin Talas Savaşı sonrası olduğunu söylemek mümkün.

Elbette binlerce yıllık gelenekler bir günde değişmedi ve Türkler de bir günde Müslüman olmadılar. Ancak yıllar içerisinde yaşanan gelişmeler ile İslamiyet Türkler arasında da yayılmaya başladı. Yani Talas Savaşı hem Türk dünyası hem de İslam tarihi açısından son derece önemlidir. 

Türklerin Araplarla ve İslamiyet ile tanıştığı ilk olay olan Talas Savaşı tarihinden, öneminden ve sonuçlarından bahsettik. Talas Savaşı olmasa neler olurdu bilinmez ama dünyanın bugünkü halinde olmayacağı kesin.

Kaynaklar: İslam Ansiklopedisi, Çin Kaynaklarına Göre Talas Savaşı’nın Sonuçları Hakkında Bir İnceleme, Talas Savaşı’nın Türklerin İslamiyet’i Kabul Etmelerindeki Yeri ve Önemi

Yorum yapın