Başını 120 Derece Döndürebildiği İçin “Baykuş Adam” Olarak Anılan Martin Laurello’nun Garip Kıssası

Onun hikâyesi, gökyüzündeki yıldızları izlerken boynunuzu geriye çevirip dünyaya farklı bir perspektiften bakma isteği uyandırıyor. Martin Laurello’nun yaşamı, sıradanlığı reddeden bir adamın, kendi başını döndürerek sıra dışı bir yıldıza dönüşümünün öyküsüdür.

Şimdi, başınızı çevirip bu benzersiz sanatçıyla bir tura çıkmaya hazır mısınız?

Martin Laurello, 1886 yılında Almanya’da dünyaya geldi.

Küçük yaşlarda fark edilen başını döndürebilme yeteneği, onun olağanüstü bir özelliği olarak biliniyor. Evet, yanlış duymadınız; bu adamın boynu bir dönme dolabı aratmıyor. Dünyaya geldiği zamanlar Avrupalıların, yoksulluktan Amerika’ya kaçtığı bir dönemdi. Asıl adı Martin Emmerling olan bu adam, yeni bir arayış için 1921’de ABD’ye göç edenler arasındaydı.

Amerika’ya adım attığında Emmerling adından vazgeçerek kendine milyonların da o şekilde tanıyacağı bir isim yarattı: Martin Laurello.İşte onun yeniden doğuş öyküsü böyle başladı…

Sahip olduğu sıra dışı yetenek, onu öne çıkarmayı başaran yegâne unsur olmuştu.

Genç yaşlarda bu özelliği fark edildiğinde ailesi ve çevresi kendisine bir gösteri sanatçısı olması gerektiğiyle ilgili telkinlerde bulunmuştu. Böylece, Martin Laurello’nun kariyeri, Amerika’ya adım atınca başlamış oldu. İlk başlarda küçük kasabalardaki panayırlarda ve fuarlarda sahne alarak başladı ancak kısa sürede büyük gösteri sahnelerinin de yıldızı oldu.

Başlarda kafasını sınırlı şekilde döndürebiliyordu ama üzerinde biraz zaman harcayınca 120 dereceye kadar çevirmeye başladı. Perdelerini, ilk defa New York’un büyülü Dreamland Sirki’nde araladı ve izleyicileriyle baş döndürücü bir buluşma yaşadı. Ardından farklı şehirlerde unutulmaz gösterilere imza atacak, çeşitli sirklerin ışıltılı sahnelerinde parlayacak ve ABD’nin eğlence dünyasının en gözde isimlerinden biri olacak bir süreç başlamıştı.

Başını 120 derece çevirmesi şaşkınlıkla karşılanan Laurello, “Baykuş Adam” olarak anılmaya başladı.

Kendisine takılan lakaplardan biri de “Döner Kafalı Çocuk Bobby” oldu. Bu yetenek, Laurello’yu sınırsız bir ünün eşiğine taşıdı. Elbette gösterilerden kazandığı parayla önemli bir servetin de sahibi oldu. Ancak İnsan Baykuş’un kafasını 120 derece çevirebilme sırrı pek çok spekülasyona neden oldu. Birlikte sahne aldığı bazı performans sanatçısı arkadaşlarına göre, Laurello bu özel yeteneği elde etmek adına birkaç omurga kemiğini feda etmişti!

Diğer bir görüşe göre ise doğuştan kusurlu bir omurga yapısına sahipti… Hangisi doğrudur bilinmez ama kimse böylesi basit bir sebepten dolayı vücuduna zarar veremez diye düşünüyoruz. Umarız yanılıyoruzdur!

Öte yandan, Laurello’nun kişisel yaşamına dair detaylar oldukça gizemli kalmış.

Bilinenler arasında; iki başarısız evlilik yaptığı, dört çocuğu olduğu ve sahnede tutuklandığına dair iddialar bulunuyor. Ancak kişisel yaşamına dair en dikkat çekici iddia belki de Nazi hayranlığıyla ilgilidir. Birlikte çalıştığı arkadaşlarından Percilla Bejano’ya göre Laurello, Amerika’yı sevmeyen tutkulu bir Nazi hayranıydı. Gerçekten de Laurello bir Nazi destekçisi miydi, yoksa bunlar birer söylentiden mi ibaret, bilemiyoruz.

Yine de her başarı gibi bu garip özellikle de bizlerin gündelik yaptığı aktivitelerin onun için ne kadar zorlayıcı olabileceğini atlamamak gerekiyor. Bu özelliğini bir mesleğe dönüştürerek para kazanmayı tercih eden Laurello, mütevazı bir hayat yaşadı.

Başını çevirirken dünyaya farklı bir bakış açısı getirmeyi başarmış, seyircilere eşi benzeri olmayan bir gösteri deneyimi sunmuş bir eğlence dehasıydı. Ve böylece baş döndürücü kariyeri ve unutulmaz sahne performanslarıyla Martin Laurello, gösteri dünyasında eşi benzeri olmayan bir iz bırakarak 1955’te dünyaya veda etti.

Kaynaklar: Shutterbulky, ATI, Martin Laurello 

Yorum yapın