Büyük Bir Sarsıntıya Yer Altındaki Metroda Yakalanırsak Neler Olur? Üstümüzdeki Toprak Yığını Çöker mi?

Sanılanın aksine aslında en ‘güvenli’ yerlerden biri olarak ifade edilen metrolar, deprem anında da güvenilirliğini koruyan bölgelerden biri. “Fay hattına daha yakın olduğu için daha sarsıcı bir etki yaratmaz mı?” diye merak edenlerdenseniz, içeriğimizi okumaya devam edin.

Uzmanların da bu konuda belirttiği bilgiler ışığında depreme metroda yakalanırsak ne gibi bir durumla karşılaşırız ve ne yapmalıyız sorularına yanıt bulmaya çalışacağız.

Metro İstanbul Genel Müdürü Özgür Soy ve Yıldız Teknik Üniversitesi Ulaştırma Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halit Özen, merak edilenleri tek tek açıklamıştı.

Öncelikle içinize su serpelim, yapay zekâdan aldığımız böyle bir görselin gerçekleşme ihtimali neyse ki yok denecek kadar az. Fay hattı haritası incelendiğinde Marmara Denizi haricinde demiryollarının fay hattından geçmeyecek şekilde ve metro tasarımlarının da 8 şiddetindeki depreme kadar dayanıklı olarak inşa edildiği söyleniyor. Deprem esnasında yine de içerideki insanları çıkış istikametine doğru boşaltmanın olasılığı var ise bunun en doğru karar olduğu da belirtiliyor.

Deprem sırasında metroların tehlikeli olduğu yanılgısı oldukça yaygındır, ancak metro sistemleri, deprem anlarında en güvenli yerlerden biridir. Metro hatları, yer altında bulundukları için yer üstünde bulunan binalar gibi deprem sallantılarına maruz kalmama avantajına sahiptir. Bu nedenle, deprem anlarında çökme veya kırılma riski çok düşüktür.

Deprem anında metroda yolculuk yapan kişilerin depremi hissetme olasılığı oldukça az.

Dünyanın her yerinde, olası bir savaş, deprem ve afet durumlarında sığınılabilecek en güvenli yer metrolardır. Bu tür durumlara göre hazırlanan araçlar, her türlü simülasyon ve güvenlik önleminden geçiyor. 2020 yılında İstanbul metrosunda yapılan deprem tatbikatında da böyle bir durumda ne yapılması gerektiği uygulamalı olarak gösterildi.

Peki neler yapabiliriz?

Metronun içindeyken:

Deprem esnasında metroda bulunmanız halinde size en yakın bulunan koltuğun yanında cenin pozisyonu alın, mümkünse araç içinde tutunma yerlerine tutunun. Bu esnada da başınızı bir çanta gibi bir eşya ile koruma altına alın.

Anons ve duyuruları takip etmek bu esnada oldukça önemli. Yolcu tahliyesi gerçekleşmediği sürece aracı terk etmeyin ve güvenli bir bölgede sabit kalın. Bunun yanında metrolarda operatörler çekmediği için 200 metrede bir bulunan “bas konuş” interkomu ile doğrudan istasyon ile de iletişim de kurulabiliyor.

Eğer metronun içinde değil de istasyondaysanız:

Peronda bulunduğunuz noktada kendinize güvenli bir alan seçin ve en yakınınızda bulunan sütunun yanında çömelerek bekleyin. Eğer bu esnada yürüyen merdivenlerdeyseniz sıkıca tutunun, asansördeyseniz tüm katlara basın, duran ilk katta inin ve güvenli bir alana geçin. Böyle durumlarda asansörler belli bir süre devre dışı kalır; sonrasında tekrar çalışır.

Mescit, tuvalet gibi ortak kullanım alanlarında ise yaşam üçgeni oluşturmak hayatî bir öneme sahip. Görevlilerin talimatlarını ve anonslarına kulak vererek hareket etmek ihmal edilmemesi gerekenlerin başında geliyor.

Deprem anında kesilen elektriğe de bir çözüm geliştirildi.

İstasyonlarda bulunması gereken jeneratörler dakikalar içinde devreye girerek olası bir kesintide bile elektriğin sürekliliğini sağlayacaktır. Ayrıca Metro İstanbul, AFAD tarafından öncelikli olarak enerji verilecek işletmeler arasında yer alıyor. İstanbul depreminden dolayı alınan önlemlerden bahseden Özgür Soy, İstanbul’un Uzunçayır Barajı büyüklüğünde enerji potansiyeli bulunan bir jeneratör gücüne sahip olduğunu söylüyor.

Metrolar bunun yanında lojistik destek aracı olarak da kullanılacak. Olası bir depremin ardından kara yollarının olabildiğince boşaltılması gerek, bunun için de halkın, ulaşım için metroyu kullanması bekleniyor.

Tüm bunların yanında tam donanıma sahip ekipler de bunun için eğitiliyor. Depremde panik yapmak sadece zaman kaybettirecektir, metroların en güvenilir bölgelerden birisi olduğunu unutmamakla birlikte o an kendimize, güvende durabileceğimiz bir alan yaratmak son derece mühim. 

Umuyoruz ki bu yazıdaki hiçbir durumun yaşanmasına gerek kalmaz ancak önlem almak hayat kurtarır.

Kaynaklar: Metro İstanbul Genel Müdürü Özgür Soy ve Yıldız Teknik Üniversitesi Ulaştırma Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halit Özen (Aydınlık), İstanbul Proje Koordinasyon Birimi

Yorum yapın