Aslında an itibarıyla gözlerimizi kapatıp bu senaryoyu düşündüğümüzde, dev bir buz dağının lavların içine bırakıldığı anda “cossss!” sesi çıkardığını tahmin edebiliriz fakat ya sonrası?
Ateşe ateşle karşılık vermenin işleri daha da kötüleştirdiğini hepimiz tahmin edebiliyoruz ancak ateş dolu bir volkanın buzla karşılaştığında neler olacağına daha yakından bakalım.
Aslında 1973 yılında İzlanda’daki yerel yetkililer oldukça soğuk olan deniz suyunu kullanarak lav akışını durdurmaya çalışmıştı.
Fakat 5 milyar litrelik deniz suyu, ilerleyen lavları durdurmaya yetmedi. Bu yolla yalnızca lavların akış gücünü yavaşlatmayı başarabildiler. Peki lavların içine deniz suyunu boşaltmak yerine buz dağından devasa bir parçayı yanardağın ortasına bırakmayı denesek?
Basit bir simülasyonla başlayalım. Örneğin Güney Sandwich Adaları’ndaki Michael Dağı mantıklı bir bölge olabilir. Bu dağ yaklaşık 988°C ila 1.279°C sıcaklıktaki kabarcıklara ve ortalama 110 metre genişliğinde bir lav gölüne sahip. Ayrıca ıssız bir alanda yer aldığından yaşam da pek mümkün değil.
Michael Dağı’ndaki lav gölünün içine atmak için yaklaşık bir buçuk futbol sahası büyüklüğünde bir buz dağına ihtiyacımız var.
2017 yılında Antarktika yarımadasında devasa bir buz dağı kopmuştu ve bu buz dağı Lüksemburg’dan bile daha büyüktü. Yani Michael Dağı’nın lav gölünden, 200.000 kat daha büyük olduğu anlamına gelir.
Kopan bu buz dağını ve büyük bir kısmını alıp lavın içine atalım. Bunu yapar yapmaz göreceğimiz ilk şey, ani bir buhar patlaması olacaktır. Buz ve lavın birbiriyle buluşması, buzun sıvı formunu atlayarak anında katı halden gaz haline geçmesine sebep olur. Buna sublimasyon adı verilir.
Ardından iki durum daha meydana gelebilir.
Buz, olması gerekenden daha hızlı bir biçimde buhara dönüşür ve bu buhar da yanardağın içinde daha fazla basınç yaratarak, lavlarla dolu dağın patlamasına sebep olur.
Ayrıca tephra adı verilen sertleşmiş magma, tıpkı havai fişek gibi havaya doğru yükselip patlar ve etrafa saçılan lav parçaları, bir ev ya da araba büyüklüğünde olabilir.
Başka bir ihtimal ise buzun, lavın yüzey sıcaklığını soğutmasıdır. Buhar ortadan kaybolmaya çalışırken lav, kaynıyormuş izlenimi verecek ve sertleşecektir.
Yine bir buz dağının volkanın içine atılması söz konusu olduğunda içerideki sert kabuk, sahip olduğu gazı hapseder. Zamanla sıkışan gazın basıncı, işleri öngörülemeyen bir patlamaya kadar götürür.
Özetle volkanik bir patlamayı durdurmak için bir buz dağını aktif bir volkanın içine atmak, tüm bu ihtimaller göz önüne alındığında patlamayı daha da kötüleştirecektir.