Bugüne kadar bildiğimiz ve gördüğümüz her şey, birkaç milyar yıl önce alev topu gibi olan bir kayalık üzerinde oluştu, sayısız evrim ağacı ile günümüz yaşamı dünyaya geldi. Fakat bilim insanları, bugüne kadar bu ağaçların en kökünde bulunan ve yaşamı mümkün kılan en temel faktörü keşfemedi.
Bugüne kadar yapılan tüm araştırmalarda çoğunlukla iki farklı yol izlendi: Günümüz hayvanları ve bitkilerinden geriye dönük araştırmalar yapmak (yukarıdan aşağıya) ve Dünya üzerinde henüz yaşam yokken, yaşamın başlangıcına kadar süreci incelemek (aşağıdan yukarıya). Fakat bugün, yeni bir stratejinin haberi duyuruldu.
Yaşamın nasıl oluştuğu, yeni bir stratejiyle araştırılacak:
NASA’dan Laurie Barge ve ekibi, bilim dünyasında kabul gören bu iki araştırma tipinin açığını kapatmak için yeni bir araştırma stratejisi duyurdu – her iki yöntemi de bir araya getirecek bir alan: “Elektron taşıma zincirleri”.
Bu zincir, canlılarda enzimin taşınması için en temel yapılardan birisi ve bu sayede Dünya’daki evrimin tarihi için de büyük bir bağlayıcı nokta konumunda. Bu sistemi kapsamlı bir şekilde anlamak, yaşamın ilk olarak nasıl meydana geldiğini açıklamanın yanı sıra Dünya dışında da nelere bakacağımız konusunda büyük ipuçları sunabilir.
Tabii bu strateji ile bir başarı elde edilip edilemeyeceğini ancak bekleyerek göreceğiz. Bilim insanlarının yaptıkları yeni çalışmaların sonucu, stratejinin başarısını ortaya koyacak.
Peki, en çok uygulanan iki yöntemdeki açıklar neler?
İki yöntemin en büyük açığına yeni strateji duyurusunda yer verildi. Ekibe göre yukarıdan aşağıya yöntemi yaşamın tarihini gösterse de yalnızca bugünün canlılarında da olan genleri takip edebiliyor. Aşağıdan yukarıya yöntem ise “prebiyotik kimya” deneyleriyle hayatın nasıl oluşmuş olabileceğini gösteriyor ancak kesin bir cevap sunmuyor.