Tüm parayı eşit miktarda dağıtmak; ekonomik, sosyal ve politik sistemin sınırlarında gerçeklik algısını zorlayan bir senaryo. Eğer bu mümkün olsaydı da eğitimden üretime, tüketimden açlığa kadar birçok konuda ciddi değişiklikler olabilirdi.
Herkesin eşit olması durumunda nelerin değişebileceğinden önce herkese ne kadar para düşeceğini de bilmekte fayda var. Kişi başına düşen tutar, zenginleri mutlu etmese de pek çoğu için güzel bir miktar olabilir.
Dünya üzerindeki tüm parayı bölüştürünce kişi başı kaç TL düşüyor?
Banknotlar ve tasarruf hesaplarındaki fiziksel paraların yanı sıra Bitcoin ve kripto paralarda dahil dünyadaki toplam para miktarı yaklaşık bir katrilyon ABD doları. Dünya üzerinde yaşayan 8 milyar 60 milyon kişiye bu para bölüştürüldüğünde ise kişi başı 3 milyon 329 bin 289 lira 88 kuruş düşüyor. Tabii ki bu rakam, içeriği yazdığımız 8 Eylül 2023 itibarıyla geçerli tutar.
Herkesin aynı paraya sahip olduğunda nasıl bir dünya olacağını merak edenleri ise yazının devamına alabiliriz.
Dünyanın en zengin 25 insanının toplamda 2.1 trilyon dolar serveti var!
Eşitsizlik demişken aklımıza öncelikle dünyanın en zengin insanları geliyor. “Nasıl bu kadar paraları var?” sorusu herkesin aklından en az bir kere geçiyordur.
En zengin 25 insanın dudak uçuklatan servetini şöyle daha da net anlatabiliriz. Oxfam’ın bir raporuna göre dünyanın en zengin yüzde 1’lik kesiminde bulunanların serveti, yüzde 99’un servetinin toplamına eşit. İşte bu noktada aklımıza gelen bu ütopik düşüncenin olacağını varsayalım ve nelerle karşılaşırız görelim.
Zayıflık ve açlık sona ererdi.
Dünya genelindeki ekonomik eşitsizliğin kaybolması, herkesin temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir dünya demek olurdu. Zayıflık, açlık, evsizlik ve daha nicesi son bulurdu.
Bazı insanların çalışma motivasyonu artarken bazılarının üretkenliği azalabilir.
Eşit gelirin ortaya çıkması kimi için daha çok çalışma motivasyonu sağlayabilir. Ancak kimi de daha fazla çalışma veya risk almanın getirilerinden yararlanamayacaklarından endişe edebilir. Bu da hem üretkenliği hem de ekonomik büyümeyi azaltabilir.
Motivasyonu olan girişimciler tarafından ortaya atılan fikirler ise yatırımcı bulabilir. Bu da bir süre sonra yine belirli bir kesimin daha zengin olması anlamına gelir.
İsrafı nasıl önleyeceğiz?
Daha adil bir hayat tabii ki mümkün olur. Ancak dağıtılan kaynağın doğru şekilde yönetilip yönlendirilmesi gerekir. Aksi takdirde payların yanlış kullanımı israfı ortaya çıkarabilir.
Tüketim alışkanlıklarının değişmesi kaçınılmaz olur.
Bu senaryo, tüketim yeterliliğini de ortaya çıkarabilir. Pahalı çanta veya araba alanların oranı ciddi oranda düşerek tasarruf sağlanabilir. Ancak finansal bilinci oluşmamış bir kesimin de parayı bulması tüketim çılgınlığına dönüşebilir. Bu da aslında belirli sektörlerin ortaya çıkmasını tetikleyebilir.
Bazı meslekler değer kaybeder.
Paranın eşit dağıtılması, bazı iş kollarının değerinin kaybolmasına veya gereksiz hale gelmesine neden olabilir. Özellikle iş gücünün azalması söz konusu olurken teknolojiye yatırım artabilir.
Eğitim seviyesinin yükselmesi aslında bu senaryonun iyi yanlarından biri.
Düşünülen bu dünyada, eğitim ve yetenek gelişimine önem artabilir. Eğitim sistemi, insanların potansiyellerini en üst seviyeye çıkarmak için daha fazla kaynak ve dikkat gerektirebilir.
Peki ya adalet nasıl sağlanacak?
Toplum değerleri, politikalar ve kurumlar yeniden değerlendirilmeye alınır. Adalet, insan hakları ve demokratik yönetim politikalarına daha fazla vurgu yapılabilir.
Tüm dünya birbirine uyum gösterebilecek mi?
Dünya çapındaki tüm ülkeler arasında gelir ve refah eşitlenirse, küresel ölçekte ciddi uyum sorunları ortaya çıkabilir. Daha önce farklı seviyelerdeki ülkeler arasında büyük bir olumsuzluk oluşabilir.
Eskisine ne zaman döneriz?
Diyelim ki tüm para eşit olarak dağıtıldı ve herkes aynı geliri elde etti. Araştırmalar, en fazla 10 yıl içerisinde parayı yönetmeyi bilenlerin yine daha fazla para kazanacağını gösteriyor. Tüm varlıklar, yeteneği olanların eline geçer.
Paranın eşit dağıtılmasını, pratik zorluklardan tarihsel mirasa kadar birçok faktör engeller.
Ekonomik eşitsizlik, farklı nedenlere dayanır. Kişilerin eğitimi, deneyimi, becerisi, emeği, risk alması, yatırım yapması ve girişimciliği gibi çeşitli faktörler, ekonomik olarak herkesin değişmesine neden olur. Bu sebeple, tüm paranın eşit dağılımı ekonomik performans ve motivasyona bağlıdır.
Mevcut para dağıtımını eşit şekilde paylaştırmak ciddi teknik ve pratik zorlukları da beraberinde getirir. Kimin ne kadar para alacağının belirlenmesi, dünya düzeninin sağlanması ve adil sunum yapmak oldukça karmaşık bir durum.
Ekonomik eşitsizlikler, tarih boyunca birikmiş faktörlere de dayanır. Verilerin elde edilememesi de eşit dağıtım yapma konusunda adaletsiz olabilir. Ayrıca eşitsizlik sadece ekonomik değil toplumsal ve siyasi faktörlere de bağlıdır. Bu faktörler, dağıtımı zorlaştırabilir.
Sosyal, politik ve ekonomik önlemler alarak eşitsizlikleri minimuma indirmek daha uygulanabilir bir yöntem olabilir. Bu tür politikalar; gelir adaleti, eğitim fırsatlarına erişim, sosyal olanaklar ve ekonomik büyümeye teşvik içerebilir.