Ardında Museviler Vardı: Gencinden Yaşlısına Herkesin Lisanında Dolaşan “Halka Arz”ın Tarihi Ne Kadar Eskiye Dayanıyor?

Bundan yaklaşık 2000 yıl öncesine gitmemiz gerek borsanın çıkışına bakmak için. Aslında her dönemde vazgeçilmez bir gelir kaynağı olan ticaret, burada da karşımıza çıkıyor. Ticari senetlerin ticaretinin yapılması, ilk hisse senetlerini de doğurmuş.

Günümüzde her 10 kişiden 9’unun dilinden düşmeyen hisse senedi ve borsa, eskiden beri aynı seyrinde ilerlemiş mi bilemiyoruz ancak geçmişi baya köklü.

Dünya çapında kabul gören literatüre göre; işlevsel bir borsanın, 1487 yılında Belçika’da ticari evrakların alınıp satılması, yani hisse senetlerinin el değiştirmesiyle kurulduğu kabul ediliyor.

Borsacılığın kökeni, Belçika’nın Brugge şehrindeki Yahudi ailelerin para ticaretini bir meslek olarak benimsemesine kadar dayanıyor. Belçika’da yaşayan Van der Beurze ailesinin, “borsa” teriminin ortaya çıkışında etkili olduğu düşünülüyor. İlk halka açık hisse senetleri ise 17. yüzyılın başlarında Hollanda’nın Amsterdam Borsası’nda ortaya çıkmıştır.

Bu dönemde büyük denizcilik ve ticaret şirketleri, büyük denizaşırı seferlere kaynak sağlamak için hisse senetlerini kullanmaya başladılar. Bu şirketler, sermayeyi artırmak ve riski dağıtmak amacıyla hisse senetlerini halka arz ettiler.

En ünlü ve öncü şirketlerden biri, 1602 yılında kurulan Hollanda Doğu Hindistan Şirketi (VOC) idi. VOC, Doğu Hint Adaları’ndaki zengin ticaret fırsatlarına yatırım yapmak isteyen Hollandalı tüccarlar ve yatırımcılar arasında sermaye çekmek için hisse senetlerini kullandı. VOC hisse senetleri, yatırımcılar arasında alınıp satılabilen ve bu sayede sermaye artırılmasına olanak tanıyan belgelerdi.

Bu hisse senetleri, bugünkünden çok daha farklı olarak meydan veya borsa binası gibi yerlerde alınıp satılırdı.

Yatırımcılar, hisse senetlerini elden ele aktararak veya borsa meydanında açık artırma yöntemiyle işlem yaparlardı. Hollanda’daki bu ilk hisse senedi işlemlerinin modern hisse senedi piyasalarının temellerini attığı söyleniyor. Hisse senetleri ve borsalar, sermaye toplamanın ve ticareti kolaylaştırmanın önemli bir aracı haline de gelmiştir. Dünyada gelişen deniz ticaretiyle birlikte İngiltere, İspanya, İtalya, Hollanda, Belçika gibi ülkeler birçok bölgeye büyük ticaret merkezi kuruyorlar.

Aracılar, bu ticaret merkezlerinde gerçekleşen birçok faaliyetin önemli bir parçasını oluşturmuşlardır. Ticari senetler ve kredi belgelerinin ortaya çıkışı, büyük ölçüde aracıların katkılarıyla gerçekleşmiş ve ilk poliçeler bu dönemlerde kullanılmaya başlanmıştır. Ticari senetlerin yaygınlaşması, senetlerin el değiştirmesiyle ilgili bazı kuralların ortaya çıkmasına da yol açmıştır. Ticari belgelerin borsa işlemlerine dahil edilmesi, borsacılığın gelişiminin ilk adımını oluşturur.

Peki bizler borsa ile nasıl tanıştık?

Osmanlı Devleti’nde, 1854 Kırım Savaşı nedeniyle yapılan borçlanmaya ait tahvillerin yaygın bir şekilde el değiştirmesi, menkul kıymetlerin ticari bir nitelik kazanarak borsa faaliyetlerinin temellerinin atılmasını sağlamıştır.

Galata, Bizans döneminde tüccar ve bankerlerin yoğun olarak ikamet ettiği ve iş yaptığı bir ticaret merkezi olarak biliniyordu. 1864 yılında, bu bölgede faaliyet gösteren bir grup banker bir dernek kurmuş. Bu dönemde “Galata Bankerleri” olarak bilinen bu topluluk, çeşitli hanlarda iş yapmıştır.

1866 yılında alacaklı yabancı devletlerin teşvikiyle İstanbul’da kurulan “Dersaadet Tahvilât Borsası”, Türkiye’nin ilk resmi borsası olarak açılıyor.

Bu borsa, 1906 yılında yapılan bir düzenleme ile “Esham ve Tahvilat Borsası” olarak yeniden yapılandırılıyor ve Cumhuriyet Dönemi’ne kadar bu şekilde faaliyetlerini sürdürüyor. 1938’de borsanın adı “Kambiyo, Esham ve Tahvilat Borsası” olarak değiştiriliyor ve 1939’da Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu’nun çıkmasıyla beraber kambiyo kontrolünün getirilmesi, özellikle yabancı şirketlerin menkul kıymetleri ve Avrupa borsalarına bağlı olarak faaliyet gösteren İstanbul Borsası için büyük bir etki yaratmış oluyor.

31 Ekim 1985 tarihinde İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Yönetmeliği genel kurulda kabul ediliyor ve bu tarihten itibaren İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nın faaliyete geçişi için önemli bir adım atılmış oluyor. Borsa, 26 Aralık 1985 tarihinde resmi olarak açıldı ve 2 Ocak 1986 tarihinde ilk seansını düzenledi.

Borsaların gelişimi, anonim şirketlerin doğuşu ve yaygınlaşması ile özellikle 19. yüzyılda büyük bir ivme kazandı. 19. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın başlarına kadar yaşanan büyük ekonomik krizler, borsaların gelişimini kesintiye uğratsa da günümüzde neredeyse herkesin katılım sağladığı borsa tüm hızıyla ivme kazanmaya devam ediyor.

Kaynaklar: SoFi, City Index, Be Businessed, Türk Borsa Tarihi

Yorum yapın