BlackBerry, Sahip Olanların Hava Attığı Bir Telefonken Nasıl Oldu da Apansız Hayatımızdan Çıktı?

Bu telefonlar, eski zamanın kahramanlarındandı! Bir zamanlar “e-posta göndermek” dediğinizde, insanların kafasında sadece BlackBerry canlanıyordu. Döneminin çok ötesinde bir teknolojiye sahip bu telefonlar, güvenlik açısından da bir numaraydı.

Özellikle alışılmışın dışındaki klavye tasarımı sayesinde tuşlara basarken hissettiğiniz tat, adeta bir nostalji aromasıydı. Ancak zamanla akıllı telefonlar çıkageldi ve BlackBerry, Elveda, ben de dokunmatik ekrana geçiyorum!” demek zorunda kaldı.

BlackBerry’nin temeli, 1984 yılında Mike Lazaridis ve Douglas Fregin tarafından “Research In Motion” adını verdikleri şirketle atıldı.

İkili, mobil cihazlar için güvenli bir iletişim platformu hayal ediyordu ve gerçekleşti; işte BlackBerry’nin temelleri böyle atıldı.

1999 yılı geldiğinde, RIM ekibi sahneye çıktı ve ilk BlackBerry cihazını tanıttı. Diğer telefonlar sadece tuş takımıydı ama bu cihaz e-posta gönderip alabiliyordu. Adeta o dönemin bir süper kahramanıydı, kimse e-posta gönderirken bilgisayarla uğraşmak zorunda kalmıyordu böylece .

2002’de sahneye çıkan BlackBerry 5810 ise tam bir efsaneydi.

Telefon görüşmeleri yapabilen, e-posta gönderip alan bu cihaz, iş dünyasının vazgeçilmezi hâline geldi. “BlackBerry’m var” demek, sanki o dönemin VIP’leri arasında bir üyelik kartı gibiydi. Ancak akıllı telefonlar sahneye çıktı, rakipler yükseldi ve BlackBerry’nin tahtı biraz sarsıldı.

Hâl böyle olunca pazar payı ciddi bir düşüş yaşadı, ilerleyen safhalarda aktaracağız ancak şimdilik şirketin stratejik bir karar aldığını söyleyelim. Kim bilir, belki de bir gün geri dönerler?

2002’lere gelindiğinde yavaş yavaş cep telefonu furyası ortaya çıktı.

Cep telefonundan önce insanların kullandığı bir teknoloji vardı: cep bilgisayarları. Taşınabilir boyutlarda ve dokunmatik ekranlara sahip bu cihazlar; not almak, iletişim kurmak, posta göndermek gibi işleri yerine getiriyordu. Yavaş yavaş etkisini yitiren bu teknolojinin kaybolması da cep telefonlarının sahneye çıkmasıyla gerçekleşti.

Bu cep bilgisayarları, telefonla birleşecekti. RIM kurucusu Lazaridis de BlackBerry 5810’u “Her Zaman Açık, Her Zaman Bağlı” sloganıyla pazarladı. Bu ilk cep telefonu, piyasaya çıktıktan sadece bir sene sonra, RIM ekibi işe koyuldu ve kullanıcı geri bildirimleriyle beslenen bir mucize yarattı: BlackBerry Quark! Bu cihaz, kulaklık olmadan ilk defa görüşme yapabilmenizi sağlıyordu.

Sonrasında, 2002’nin sonlarına doğru sahneye renkli ve yüksek çözünürlüklü ekranlarıyla BlackBerry 7000 serisi çıktı.

BlackBerry 7290

Tasarım konusunda keskin hatlara geçiş, dönemin daha minimal cep telefonlarına karşı gerçek bir rakip doğurdu: Charm serisi. Bluetooth’la ilk buluşmalarını yaşayan bu seri, tuş takımı karmaşasına son vererek kullanıcıları rahatlattı. SureType adındaki bu tasarım, bilgisayar klavyelerine alışkın olanları ceplerinde de mutlu eden bir devrimdi.

O dönemde, telefonlar her tuşa üç veya dört harf atanmış bir alfabetik düzen olan T9 dizilimiyle gelirken BlackBerry’nin SureType’ı bir Q klavye düzeniyle fark yaratıyordu. Her tuşta iki harf vardı.

İlk zamanlar cep telefonları iş dünyasının pazarına giriş yapsa da daha sonra üreticiler cihazları günlük kullanıma uygun hâle getirmeye karar verdiler.

Piyasada Windows Mobile’lı Motorola Q ve bazı Treo ile Nokia modelleri belirince, BlackBerry de “Gelin, partiyi renklendirelim!” dedi ve 2005-2007 arasında Electron, Pearl ve Curve serileriyle patladı.

Ekranlar renklendi, bellekler şişti, kameralar eklendi, microSD kart yuvaları açıldı, Wi-Fi geldi ve tabii ki BlackBerry Messenger (BBM) ile herkes o dönemin WhatsApp’ı sayılabilecek özellikle tanıştı.

Bugün WhatsApp, Telegram gibi uygulamaların hayatımızı kolaylaştırdığı aşikâr. Fakat o dönemler böyle bir mesajlaşma kanalı yoktu; BBM ise bu amaca hizmet etmek için doğdu. Gönderilen mesajın karşı tarafa ulaştığını, hatta okunduğu bilgisini bile gösteren üst düzey bir teknolojiydi.

BBM, iMessage’ın sadece iPhone kullanıcılarına özel olduğu gibi sadece BlackBerry telefonlarda var olan bir platformdu.

Kullanıcıları eşi benzeri olmayan bir topluluğa katılmaya yönlendiren bu iş modeli, insanları BlackBerry markalı telefon almaya teşvik etti. RIM’in verilerine göre 2011’de BBM dünya genelinde tam 43 milyon aktif kullanıcıya ulaştı.

Bu, BlackBerry’nin ne kadar güçlü olduğunu gösteren önemli bir başarıydı. Yani BBM, o zamanlar “Herkes BBM mi kullanıyor yoksa, neden hiçbir şeyden haberimiz yok?” sorularını sormamıza neden oldu.

Gelelim her şeyin değiştiği yıllara. Steve Jobs, telefon tanımını tamamen altüst edeceğine inandığı o büyülü iPhone’u 2007’de sahneye sürdü; dokunmatik ekranı ve gelişmiş yazılımıyla herkesi büyülemeyi başardı. BlackBerry’nin tahtını sallasa da hemen devirmekte zorlandı. İşte o zamanlar cep telefonları arasında bir rekabet savaşı başlamıştı.

Apple’ın cep telefonları sahneye çıktığında, diğer şirketler de yeni bir çağa ayak uydurmaya karar verdi.

Dokunmatik ekranlı ilk BlackBerry cihazı Storm.

2008’de, iPhone’un hızlı yükselişine karşı mücadele etmek isteyen RIM, iki önemli adım attı. İlk olarak, tüketicilere yönelik Curve serisinin üst seviyesi haline gelen Bold ürün ailesi ortaya çıktı.

Bold modelleri, nitelik açısından bir üst seviyeye atlayarak karbon fiber ve metal alaşımlı kasalarıyla dikkat çekti. RIM’in diğer bir hamlesi ise dokunmatik ekranlı ilk BlackBerry cihazı Storm oldu.

Konsept ve uygulama açısından hayal kırıklığı yaratan bu telefon, krizin kapıda olduğunu gösterdi. Bu dönemde cep telefonları, sadece arama yapma işlevinden çıkıp birer lüks ve teknoloji objesine dönüşmeye başlamıştı.

Storm, teknik açıdan hatalı üretilmişti. Bu da çok fazla iade ve değişim süreci yaşattı, işletim sistemindeki hatalar da markaya çok zarar ettirdi.

BlackBerry Storm 2.

İlk dokunmatik telefonundan dersler çıkaran BlackBerry, çok geçmeden Storm 2’yi tanıttı. Bu model, markanın biraz da olsa toparlanmasına katkı sağladı, 2010 yılı, cep telefonlarının akıllı telefonlara evrildiği bir dönemdi diyebiliriz.

iPhone 4, Samsung Galaxy S, HTC Desire gibi popüler cihazlar, dokunmatik telefonları norm haline getirirken rekabet artık işletim sistemleri arasında yoğunlaşıyordu. iOS ve Android arasındaki çekişmenin gölgesinde kalan RIM, dokunmatik ekran furyasına tam manasıyla ayak uyduramadı.

SurePress’in başarısızlığının ardından, rakipleri gibi normal dokunmatik ekrana geçiş yapan RIM, yazılım tarafına da yatırım yaparak Torch 9800 modeline gelişmiş sosyal medya entegrasyonu ekledi. iOS ve Android ile kıyaslanabilir düzeyde bir internet tarayıcısı cihaza eklendi. Bu, RIM’in rekabetin gerisinde kalmamak için önemli bir hamlesi oldu.

Akıllı telefonlar, şirketlerin var olmak istediği bir arena hâline geldi.

BlackBerry PlayBook.

Apple, bu arenayı daha da genişletecek bir hamleyle 2010’da iPad’i tanıttığında; teknoloji, bilgisayar ve mobil olarak iki farklı kola ayrıldı. iPad sahnede parıldarken birkaç ay sonra BlackBerry’den de bir tablet çıktı. 7 inç ekranı, 1080p video kamerası ve hiç beklenmedik bir şekilde Adobe Flash Player desteğiyle PlayBook; e-posta, takvim, BBM gibi uygulamalar için BlackBerry telefonu gerektirmesinden dolayı eleştirilere maruz kalsa da büyük indirimlerle satılmasıyla birçok yerde ilgi gördü. “İnceleme gerekiyor mu? Al gitsin, avantajlı fiyatıyla sürprizlerle dolu!” der gibi bir durumun içinde buldu insanlar kendisini.

Ve 2011’de iPhone, BlackBerry’i tahtından etti, ABD’de en popüler telefon haline geldi.

ABD’deki tahtını Apple’a kaptırdığı bir gerçek, ama dünya genelinde hâlâ 80 milyon kişi BlackBerry kullanıyordu.

2011 yazında RIM, gelir kayıpları nedeniyle 2000 personelini işten çıkardı. Üzerindeki kara bulutlar dağılmamıştı çünkü aynı yılın ekim ayında, BlackBerry’nin gücü olarak bilinen BlackBerry Internet Services hizmetinde büyük bir kesinti yaşandı.

Bunların ardından RIM, toparlanmak için BlackBerry OS’un yerine QNX tabanlı yeni bir işletim sistemine sahip telefon çıkaracağını duyurdu. Adı önce BBX oldu ama telif hakkı nedeniyle BlackBerry 10’a karar verdiler. Fakat şirket içindeki bazı sorunlar yüzünden yeni telefonların çıkışı 2012’nin ikinci yarısına ertelendi ve RIM hisseleri hızla düştü.

Diğer akıllı telefon üreticileri çalışmalarına devam ederken Android ve iOS cephesi genişliyordu. Günümüzde kullandığımız sohbet uygulamaları da hayatımıza yavaş yavaş girdi. Özellikle WhatsApp, ücretsiz ve hızlı mesajlaşma sunmasıyla BBM’in tahtını sallamıştı. BlackBerry’nin en büyük cazibesi olan mesajlaşma hizmeti, bu darbeyi yiyince istifa haberleri ardı sıra geldi.

2012’nin başında RIM’in iki CEO’su Mike Lazaridis ve Jim Balsillie görevlerinden ayrıldı.

BlackBerry’nin kendi işletim sistemine sahip son telefonu olan Classic, geçmişin tarzını Q10 modeliyle birleştirdi. 2015’te çıkan BlackBerry Priv ise şirketin ilk Android denemesiydi ancak yüksek fiyatı nedeniyle tepki aldı ve BlackBerry’nin kendi ürettiği son telefon oldu.

Android girişimi başarısız olunca şirket, binlerce personelini işten çıkardı ve sektördeki varlığını sürdürmek için Çin merkezli TCL ile anlaşıp bazı Alcatel modellerini özelleştirerek DTEK serisini piyasaya sürdü. Ancak bu telefonlar yeterince ilgi görmedi ve şirketin küresel pazar payı yüzde 0,1’e bile ulaşamadı. 2020’de TCL, BlackBerry ile olan sözleşmelerin sona erdiğini açıkladı ve BlackBerry cihazlarının satışını durdurdu.

Şu anda sürücüsüz otomobil sektöründe hizmet sağlıyor.

Telefon piyasasında tutunamayan BlackBerry, geliştirdikleri işletim sistemini sürücüsüz otomobillere entegre etmiş durumda. QNX isimli sistem yazılımı için Qualcomm, Denso ve Aptiv ile anlaşmaları bulunuyor.

Böyle bir hikâyede şirketin battığını düşünmüş olabilirsiniz ama sürpriz! Şirket binlerce çalışanıyla yazılım konusunda uzmanlaştı. Şimdi sadece telefonda değil, aynı zamanda siber güvenlik ve sürücüsüz otomobil teknolojileri dünyasında da bir “BlackBerry etkisi” yaratmış durumda!

Kaynaklar: Medium, The Guardian, New York Times, Feedough

Yorum yapın