İnsansı Robotlar ve Sesli Asistanlar Neden Çoğunlukla Bayan Olarak Tasarlanıyor?

Son zamanlarda Robot Sophia gündemden düşmek bilmezken öte yandan gelişen yapay zekâ araçları, “acaba daha ne kadar ilerleyecekler?” diye kara kara düşünmemize sebep oluyor. Örnek olarak DALL-E ve Midjourney gibilerinin kalitesiz görselleri en başta ağzımızı açık bıraktırırken şimdi, özellikle de Midjourney ile insan elinden ayırt etmesi zor görseller üretilebildiğini görüyoruz.

Robotlar konusunda da büyük yol katettiğimizi unutmamak gerek. Hatta bazen Robot Sophia gibilerine baktığımızda “çok mu ileri gittik?” demeden de duramıyoruz. Bu robotların ve başta bahsettiğimiz yapay zekâ araçlarının nedense çoğunlukla kadın olduklarını görüyoruz. İyi de neden?

Siri bunun en büyük örneklerinden.

Temelde Siri, kadın sesiyle ortaya çıkmış ve farklı dillerin gelmesiyle birlikte farklı türde kadın ve erkek sesleri de eklenmişti. Sadece kelime anlamına bakacak olursak bile Siri, İskandinav kültüründe “zafere ulaştıran güzel kadın” olarak çevriliyor.

2011’de Karl F. MacDorman’ın ve ekibinin yaptığı bir çalışmada erkek ve kadınların, gelen seslere nasıl tepki verdiği ve hangi cinsiyeti tercih ettiği incelenmişti. Erkek ve kadın seslerinin yine erkek ve kadın katılımcılara oynatıldığı bu çalışmada erkekler, üstü kapalı herhangi bir ima göstermeden kadın sesini tercih ettiklerini belirtti. Kadınlar ise kadın sesini hem açık hem de üstü kapalı şekilde erkek sesine tercih etmişti. Daha sonra MacDorman’ın bu araştırmasının Siri ve Alexa’ya ilham verdiği tartışıldı.

Bildiğimiz üzere Siri gibilerinden çok fazla var.

Ve neredeyse hepsi de kadın. Bilgisayara mı geçtiniz? -en azından birkaç ay öncesinde- sizi Cortana karşılıyordu. Samsung ise S Voice’e sahipti. Böyle olunca da şirketlerin bunu bilerek tercih ettiğini düşünmek zor değil. Çoğu makaleye baktığımızda bunun cinsiyetçiliğe bağlandığını görüyoruz. Ne de olsa Siri, bakmaya üşendiğimiz bilgileri bize sunuyor ve sekreterliğimizi yapıyor.

Yine bir araştırmaya göz atalım. 2009’da Boston Bilim Müzesinde yapılan bir araştırma, erkeklerin kadın sesine sahip bir robota bağış yapma şansının daha yüksek olduğunu ortaya koymuştu. Fakat kadınlar için sesin çok küçük bir fark yarattığı görüldü.

Biraz eski kaçsa da 1997’de yapılan bir araştırmanın da önemi büyük. Bu araştırmada, belli bir cinsiyetin sesini seçip kullanıcılara sunduğumuzda ve o ses dinlendiğinde, kullanıcıların kafasında o sesin cinsiyetine yönelik beklentilerin tetiklenebildiği görülmüştü.

Elimizdeki elektronik cihazların her zaman üstünde olmak istiyoruz.

O cihazlar her ne kadar hayatımızı kolaylaştırsa da bizden üstün olmaları bizi korkutuyor ve cinsiyetçilikten doğan düşüncelerle kadın sesine sahip olan asistanlar bizlerin güvende hissetmesini sağlıyor. En azından WIRED’dan Jessi Hempel konuyu böyle tek paydada toplamış.

Bunun daha yumuşak bir yönü de var.

O da kültürel yanlılıklarımız. Örneğin güç gerektiren işler çoğunlukla erkeklerle bağdaştırıldığından Boston Dynamics ve MIT robotları genelde maskülen hatlarla tasarlanıyor. Bunun sebebi direkt bu diyemeyiz fakat örnek için bu kuruluşları verdik. Öte yandan empati ve iletişim kurma yetenekleri kadınlarla özdeşleştiğinden Robot Sophia ve yapay zekâ asistanları da kadın sesleriyle karşımıza çıkıyor.

Cinsiyet tiplemelerini kırmaya çalışanlar da var.

Tabii burada zorlama yapılan işlerden bahsetmiyoruz. Zira yapay zekâ ve robotların dünyasında gördüğümüz cinsiyet rollerinin bizim dünyamızdan oraya geçtiğini görmek zor değil. Çünkü bizim alışkanlıklarımızın kökünü takip etmek zor olsa da yapay zekâyı ve robotları en başta bizlerin, yani insanların şekillendirdiğini biliyoruz.

Apple, iOS 15.4 beta güncellemesiyle Siri’ye yeni bir ses kazandırmıştı. Üstelik bu sesin herhangi bir cinsiyeti yoktu. Apple tarafından yapılan resmî açıklamada ise bu sesin adının ‘Axios’ olduğu açıklanmıştı.

Notumuzu da bırakalım.

Hem kadınların hem de erkeklerin üstüne yüklenen kültürel roller/sınırlamalar, kendilerini sanal dünyada da gösterirken bu durumun olası sebeplerini size anlattık. Rollerin kendisinden bahsetmiş olmamız kafanızı karıştırmasın, zira söz konusu kültürel sınırlamaları desteklemiyoruz.

Düşüncelerinizi saygı çerçevesinde yorumlarda paylaşabilirsiniz.

Kaynaklar: Headspace, Live Science, Live Science (2), Analytics Insight

Yorum yapın